“2020-2021 YILI ESNAF İÇİN KAOS VE ZULÜM YILIDIR”
GenelKantin İş-Sen Elazığ İl Temsilcisi ve aynı zamanda Büfe İşletmecileri Dayanışma Derneği Başkanı Leyla Yıldırım, haber merkezime önemli açıklamalarda bulundu. Yaşadıkları zor süreçleri anlatan Yıldırım,” Bize kimse sahip çıkmadı” diyerek sitemde bulundu.
Kantin İş-Sen Elazığ İl Temsilcisi ve aynı zamanda Büfe İşletmecileri Dayanışma Derneği Başkanı Leyla Yıldırım, haber merkezime önemli açıklamalarda bulundu. Yaşadıkları zor süreçleri anlatan Yıldırım,” Bize kimse sahip çıkmadı” diyerek sitemde bulundu.
“BİZİ ASIL ETKİLEYEN PANDEMİ DÖNEMİ OLDU”
Yaşanılan 24 Ocak Elazığ depreminden sonra kendileri dahil bütün sektörler etkilendiğini dile getiren Yıldırım; “ Kantinler 3 haftalık bir süreyle açılmadı. İlimizde eğitim ve öğretime ara verilmesinden sonra ilimizde yıkılan okullarımız oldu. Yıkılan okullardaki kantinci meslektaşlarımızın transfer edilmesine yardımcı olduk. Dolayısıyla farklı okula giden kantinciyle o okulun kantincisi farklı eğitim saatlerinde okula hizmet ettiler. Biz 24 Ocak depreminden sonra Elazığ olarak çok etkilendik. Hala daha depremin etkileri devam ediyor. 24 Ocak depreminde Kantin İş-Sen olarak koordinasyon merkezi kurduk. Çadırda yaşayan vatandaşların yardımına koştuk. İlimizde olan 42 STK’nın toplantılarında görev aldık. Biz bunları yaparken ardından pandemi dönemi geldi. Bizi asıl etkileyen pandemi dönemi oldu. Hemen hemen bir yıldır bizim mesleğimizde kepenkler kapandı. Çok zor günler yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz”
“BİZ BUNLARI ALIRKEN MAHCUBİYET YAŞIYORUZ”
“Bununla beraber sektörün sıkıntılarını anlatmak üzere 31 Ağustos’ta Ankara’da genel merkezin yapmış olduğu basın açıklamasına katıldık. Ulus’ta ki basın açıklamasında hükümetten taleplerde bulunduk. Bunların birincisi üzerimizde var olan vergi ve bağkur yüklerinin hükümet tarafından karşılanmasını istedik. Bununla beraber işçilerin faydalandığı kısa çalışma ödeneğinden iş verenlerin de faydalanmasını talep ettik. Ayrıca esnaflarımıza yaşamlarını idame ettirebilecek hibe desteğinden faydalanmak istedik. Biz bunları Ulus Meydanı’nda halka açıklarken birçok meslek temsilcileri tarafından engellenildik. Bu da bizleri çok üzmüştü. Gönül isterdi ki hep beraber olalım ve bu sorunlara çözüm bulalım. Biz durmadık yola devam ettik. Sendika genel merkezimizle beraber bakanlıklara bu taleplerimizi tekrar ilettik. Biz bu taleplerimizi yerelde vekillerimize bu taleplerimiz ilettik. Mağdur olduğumuzu ve kepenk kapattığımızdan bahsettik. Sesimiz duyuluyor ve bizler izleniliyoruz. Fakat hiç kimse tarafından bu konularda destek alamadık. Belli dönemlerde bazı kurumlardan gıda desteği aldık. Utanarak da olsa bunları üyelerimize teslim ettik. Çünkü elimizden başka bir şey gelmedi. Kızılay’dan, Belediye’den ve Valilik’ten gıda kolileri alarak meslektaşlarımıza yardımcı olmaya çalıştık. Elazığ Belediyesi’nin bin TL’lik bir yardımı oldu. Restoran ve kafelere verilen bu destekten biz de faydalandık. Bundan bizler faydalanırken ilimizde oda kaydı olmayan kantincilerin bundan faydalanamayacağını öğrendik. Oda kaydı olmayan kantin işletmecilerinin de bu destekten faydalanmasını sağladım. Yaz döneminde Valiliğin esnaflara verdiği bin liralık bir pandemi parası vardı. Bunun dışında Cumhurbaşkanlığının bizlere verdiği gelir desteği var. Ocak, Şubat ve Mart ayında biner Lira verildi. Biz bunları alırken mahcubiyet yaşıyoruz.”
“ESNAFLAR İLK DEFA ALAN EL OLDULAR”
“Yıllarca devlete vergi veren ve Bağkur’u ödeyen bu esnaflar ilk defa alan el oldular. Pandemi dönemi olacağını bilseydik biz faizsiz kredileri almazdık. Bugün bakıyoruz ki faizsiz krediler faizli krediye döndüler. Çünkü belli bir faiz oranıyla ertelenerek esnafa destek açıklaması geldi. Bu durumda bizi üzdü çünkü 6 ay sonra yine bizim iş yerlerimiz kapalı olacak. Yine bizler normalleşme sürecinde iş yerleri kapanan kişileriz. Bunlar nasıl ödenecek bilmiyoruz. Biz esnaf olarak önümüzü göremiyoruz. 2020-2021 yılı esnaf için kaos ve zulüm yılıdır. Gerçekten beklentilerimiz karşılanamadı ve yetkililerden destek alınamadı.”
“İNANIN CEBİMİZDE MAL ALACAK PARAMIZ YOK”
Okulların 1 Mart’ta açılacağı açıklandı. Geçtiğimiz hafta köy okulları eğitime başladı. Kademeli eğitim belli sınıfların okula gelmesi demek. Şuan kaç tane öğrencinin okula geleceği belli değil. Bizlerin ciddi masrafları var. Biz kantinleri açtığımız zaman mal alıyoruz. İşçi çalıştırıyoruz bunun yanında kiramız ve elektriğimiz var. İnanın cebimizde mal alacak paramız yok. Geçtiğimiz dönemlerde bakanlıktan okulların açılmasıyla ilgili tarih verildi fakat sürekli ertelendi. Bu durumda bizleri üzdü. Kantinci hazırlığını yapıyor ve tarih değişiyor. Kantinciler buruk olarak eğitim-öğretim dönemine hazırlanıyor. İçimizde korku da var. Kantinciler sürekli muammada. Açmak istiyoruz ama bunun yanında karşılaşacağımız durumlar bizi korkutuyor. 18 Kasım’dan itibaren biz kantinleri hazırladık. Dezenfektan işlemlerini yaptık. 2 hafta sonra tekrar kapandı. Bunun acısını biz aylarca çektik. Şuan cebimizde ürün alacak paramız yok. Bizim devletten istediğimiz sadece iş. Evlerimizi geçindirebileceğimiz bir iş istiyoruz. Diğer sektörlerinde kapanmasıyla birlikte iş sahalarının azalması bizleri boşluğa itti. İnşallah taleplerimiz karşılanır.”
“HER ŞEY PARA DEĞİL, BUNLARI BU DURUMA İTEN YALNIZLIK”
“Bir meslek grubu bir yıldır kapalı. Hiçbir şekilde geliri yok fakat Bağkur’u ve vergisi ödeniyor. Artı olarak geçim sağlanacak bir gelir yok. Biz bunları sürekli anlattık. Bugünlerin geçici olacağını da biliyoruz. Aslında bizim taleplerimiz karşılanabilir taleplerdi. Biz bunları iletirken yetkililere bize bir yıl bakın dedik. Biz iyileştikten sonra devletin her zaman yanında olacağız dedik. Siz bizden isteyin biz fazlasıyla verelim dedik. Maalesef bu olmadı esnaf kaderine terk edildi. Esnaf alın yazısıyla yalnız bırakıldı. meslektaşlarımın psikolojisi bozulmuş durumda. Aileleriyle sorun yaşıyorlar. Her şey para değil, bunları bu duruma iten yalnızlık ve sorunlarla ilgilenilmemesi oldu. Bu dönemi böyle geçirirken bizler de ciddi bedeller ödendi. Biz bunları yaşarken bakıyoruz ki kayak merkezlerinde ve kongrelerde insanlar çok rahat bir araya geldiler. Aslında bizi yıpratan bu konu oldu. Biz neyin bedelini ödedik. Biz evlerimizden çıkmadık, iş yerlerimizi kapattık ve bütün kurallara uyduk. Sonra baktık ki çok rahat ortamlar var. Ben meslektaşlarımı çok seviyorum. Onlara bir telefon kadar yakınım. Ben bu sorunları her yerde anlatmaya devam edeceğim ta ki sorunlarımız çözülene kadar. Bu yolda ilerlerken meslektaşlarım beni yalnız bırakmadı ben de onları yalnız bırakmayacağım.” Dedi.
Manşet 23 haber merkezi olarak zor süreçten geçen ve nerdeyse bitme noktasına gelen esnafımıza yetkililer tarafından gerekli desteğin yapılacağı inancında olduğumuzu belirtir, yaşanılan bu sürecin yakın takipçisi olacağımızı ifade ederiz.
İlginizi Çekebilir