Diyetisyenden Korona Sürecinde Beslenme Önerileri

Diyetisyen Ali Can, Korona Virüs salgını süresince nasıl beslenilmesi gerektiğini, vücut sağlığı için yapılması gerekenleri ve kilo alıp verirken dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında konuştu. Can, yaptığı konuşmada mineral bakımından zengin olan yiyeceklerin tüketilmesi gerektiğini belirtti. Can, konuşmasında; “Korona sürecinde ki beslenmede vücudunuzun enerji değerlerinin düşmemesine dikkat etmeliyiz. Bunun için öncelikle besleyici çorbalar tavsiye ediyoruz. Ezo gelin, tarhana tarzı baharatlı çorbalar yemeliyiz. Baharatlar mineral bakımından zengin olduğu için vücuttaki eksiklikleri tamamlayabiliyor. Böylelikle bağışıklık sistemimiz daha güçlü olmuş oluyor. Vitamin için meyve tüketimi çok önemlidir. Meyve tüketiminde mevsim meyvelerini tercih ediyoruz. Her mevsimin meyveleri farklıdır. Mesela yaz meyvesini kış zamanı aldığımız zaman büyük ihtimalle hormonlu oluyor ve vitamin değerleri düşük oluyor. Yediğimiz zaman aslında çok da fazla beslenmiş olmuyoruz. Salata, yeşillik tüketiminde de aynı şeyler geçerlidir. Kışın domates ve salatalık tüketimini doğru bulmuyorum. Demir ve B12 ihtiyacı fazla oluyor. Bundan kaynaklı günlük beslenmemizde kırmızı et tüketimine önem veriyoruz. Tabii ki bu bol yağlı olacağı anlamına gelmiyor. Keza, yumurta da aynı şekilde demir ve protein bakımından zengindir. Günde en az bir yumurta tüketmemiz gerekiyor. Bu şekilde bir beslenme programı hazırlayabiliriz. Yalnız beslenme her kişide farklılık kazandığı için, söylediğimiz miktar değişiklik gösteriyor. Onun için bilinçli beslenmemiz gerek. Bilinçsiz vitamin tüketimi böbreklere fazla zarar verir. Gıda takviyeleri almadan önce muhakkak tahlil almamız gerekiyor. Eğer vücutta vitamin veya mineral eksikliği varsa, o zaman gıda takviyesi almalıyız. Eğer vücudumuzda mineral ve vitamin eksikliği yoksa dışarıdan vitamin takviyesi almak böbreklere yük bindirecektir. Bu sebeplerden dolayı bilinçsiz vitamin kullanımını tavsiye etmiyorum. Doktor eşliğinde tahlil sonuçlarına göre vücutta eksiklik varsa eğer o zamanlarda kullanmak gerekiyor. Maalesef ki, bilinçsizce vitamin ve mineral takviyesi alanlar çok fazla. Bu bir sektör olduğu için buraya yönelim oluyor açıkçası. Reklamlar insanları buna yönlendiriyor. Bilinçsiz tüketime kesinlikle karşıyız.” cümlelerine yer verdi.

“Vitaminler Vücutta Depolanmaz.”

“Vitaminler vücutta depolanmaz. Fazla alınan vitaminleri vücut direkt atar. Vücutta vitamin deposu yoktur. Bundan dolayı vitaminleri fazla almamak gerekiyor. Mesela artı sentetik vitaminle, doğal vitaminler daha farklıdır. Hazır aldığımız vitaminler, üstünde yazıyor mesela, B12 içermektedir, şu kadar C vitamini içermektedir gibi, ama önemli olan onu almak değil onu vücudun kullanmasıdır. Emmeden vücut direkt böbreklerden atıyor. O yüzden sentetikten ziyade, doğal vitamin alınmalıdır. Bir kişi balık tüketebiliyorsa eğer, balık yağı ekstradan almasına gerek yoktur. Yine burada aynı şekilde kan tahlillerinde, yağ asidi eksikliği varsa vücutta ona göre alınır. Özel bir durum yoksa gerek yoktur. Balıkların çoğu evde koku olur gibi sebeplerden dolayı fazla tüketilmiyor ama bu doğru değildir. Çocukları küçük yaştan balık tüketimine alıştırmak gerekiyor. İleri ki yaşlarda daha sağlıklı bir vücuda sahip olacaklardır.

“Kilo Almak Kilo Vermeye Göre Daha Zordur.”

“Kilo almak kilo vermeye göre daha zordur. Aslında ikisi de kolaydır ama süreç farklıdır. Örneğin bir kişi 10 kiloyu 2 ayda verebilirken, kilo almak isteyen kişi ortalama 4-5 ayda alabilir. Kilo almak için öncelikle tahlil almak gerekiyor. Kişi neden zayıf, neden kilo alamıyor bunu öğrenmek gerekiyor. Bir endokrin ya da dahiliye doktoruyla beraber çalışmak daha doğru olur. Zayıf kişilerde genellikle yeteriz beslenme olduğu için, vitamin ve mineral eksikliği, kas kaybı oluşuyor. Tahlil sonuçlarına göre de bir beslenme düzeneği oluşturmak gerekiyor. Beslenme listesi oluştururken, demiri yüksek olan yiyecekleri tercih etmeye dikkat etmeliyiz. İştahımızın açılması için pekmez, glüteni yüksek besinler, sıcak patates tüketebiliriz. Bazı sebzeler, koyu yeşil yapraklı dediğimiz ıspanak, pazı bunların demiri oranı yüksektir. Yumurta tok tuttuğu için bunu pişirme şekline göre belirliyoruz. Demir ve B12 bakımından zengin olmasına rağmen kilo almak isteyenlerde çok fazla kullanmıyoruz. Siyah kuru üzüm, kuşburnu, keçi boynuzu pekmezi, kırmızı et gibi yiyecekler iştah açıcıdır. Vücudun protein ihtiyacı varsa ve bunu günlük beslenmeyle karşılayamıyorsa, dışarıdan protein tozu alabilirler. Vücudunuzun bu tozu kullanabileceği kadar spor yapıyorsanız kullanmanızda bir sakınca yoktur. Eğer toz vücuda fazla gelirse, karaciğere zarar verir. Bilinçsiz ve bilinçli kullanım burada önemlidir. Çok fazla protein tozu kullanıp sonuç alanlar, yakın zamanda bırakmak zorunda kalıyorlar.”

“Yağ Yaktıran Özel Bir Ürün Veya Besin Yoktur.”

“Sosyal medyadan reklamı yapılan zayıflama çaylarıyla ilgili bilgi kirliliği çok fazla. Bunlar insanların bilinçsiz tüketimine sebep oluyor. Yağ yaktıran özel bir ürün veya besin yoktur. Yağ yakmayı ancak dengeli ve düzenli beslenmeyle sağlayabiliriz.  Bu da kişiye göre, sağlık durumuna ve vücut yapısına göre değişmektedir. Zayıflama çayları gibi ürünlerin satımı artık sektörleşti. Bizlere gelen danışanların çoğu bu tür yolları deneyip sonuç alamadıkları için bizlere geliyorlar. Bir ayda 10 kilo verenler de var. Yalnız o 10 kiloyu vücudumuzun yarısını kapsayan sudan verdikleri için vücutta dengesizlikler oluşuyor ve geri bu kiloları alıyoruz. Bunun yanı sıra vücudumuzda da kalıcı hasar oluşuyor.”