Öz İplik İş Sendikası Genel Başkanı Aydan 7 Ekim Dünya Saygın İş Gününde Çağrı
GenelÖZ İPLİK İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI RAFİ AY, “BAŞTA SENDİKALAR OLMAK ÜZERE BÜTÜN SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİ, SİYASETÇİLERİ, TÜM KAMUOYUNU İNSAN ONURUNA YARAŞIR İŞ KOŞULLARININ OLUŞMASI ADINA TEK YÜREK OLMAYA VE MÜCADELEYE DAVET EDİYORUZ” DEDİ.
“Saygın (İnsana Yakışır) İşler”, adil gelir, güvenli çalışma, aileler için sosyal koruma, insan hak ve özgürlüklerini koruma, bireyin gelişimini destekleme, kadın ve erkekler için her türlü eşitliği sağlayan işler ve çalışma ortamı olarak tanımlanıyor.
Küresel krizin yaşandığı ve emek kesiminin ağır bedeller ödediği 2008 yılından bu yana Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ITUC (International Trade Union Confederation) çağrısıyla 7 Ekim Dünya Saygın İş Günü-World Day for Decent Work (WDDW) olarak kutlanıyor ve emekçilerin -özellikle dezavantajlı grupların, gençlerin ve kadınların- insana yaraşır işlere erişmesi için, sosyal tarafların, toplumun ve karar alıcıların bilinçlendirilmesi faaliyetleri yürütülüyor. Türkiye yazınında “Decent Work” “saygın işler” ya da “insana yakışır işler” zaman zaman da “düzgün işler” olarak kullanılıyor.
Türkiye’de yeni nesil sendikacılığın öncülerinden Genel Başkan Rafi Ay, 13. kez küresel çapta etkinliklerle geçirilecek “Dünya Saygın (İnsana Yakışır) İş Günü” nedeniyle yaptığı açıklamada, “7 Ekim’de 13. Dünya İnsana Yakışır İş Günü (#wddw20) kutlanacak. 7 Ekim İnsana Yakışır İş Günü bütün dünya için bir seferberlik günü, sendikaların, emekçilerin insana yakışır iş için ayağa kalktığı bir gün” dedi.
Ay sözlerini şöyle sürdürdü:
“Küreselleşen ekonomide iş piyasaları değişiyor, kayıt dışı, güvencesiz ve istikrarsız iş koşullarında çalışan insan sayısı gün geçtikçe artıyor. Açlık ve yoksulluk sınırında yaşayan nüfusun sayısı gittikçe yükseliyor. Bugün 1.5 milyar çalışan, hala günlük 2 doların altında yaşamaya mahkum oluyor. 3 milyar işçi, yoksulluk sınırının altında bir ücret alıyor. Dünyanın hemen her ülkesinde adaletsiz bölüşüm almış başını gidiyor. Eğitim, sağlık, ve sosyal hizmetler alanındaki eşitsizlikler artarak devam ediyor. İnsanlar, insani olmayan çalışma koşullarında çalışmayı işsiz kalmamak uğruna tercih etmek durumunda kalıyor. Ne yazık ki, bütün bu olumsuz küresel gelişmelerden ülkemiz de nasibini alıyor. Artan çalışma saatleri, işçilere daha çok çalışma, daha az ücret olarak geri dönüyor ve işçiler kendi ürettikleri mallara ulaşamaz hale geliyor. Kayıt dışında merdiven altı çalışma koşullarının her türlü insani haklardan uzak şartları, sefaleti perçinliyor.”
Salgın iş koşullarını daha da kötüleştirdi
Küresel krizin emek kesimi üzerindeki olumsuz etkilerinin sürdüğü bir ortamda, COVID-19’dan kaynaklı sağlık, sosyal ve elbette ekonomik sorunların emek kesimini olumsuz etkilediğini, iş koşullarını daha da kötüleştirdiğini vurgulayan Rafi Ay şunları kaydetti:
“COVID-19 salgınında 1 milyondan fazla ölüm, 34 milyondan fazla insan enfekte oldu. 400 milyon kişi işini kaybetti. Yüz milyonlarca kayıt dışı ekonomi geçim kaynağı kaybedildi. Ekonomik büyümeyi geri getirmek ve insanları ilk sıraya koyan yeni bir küresel ekonomi inşa etmek için hükümetin eylemlerinin merkezinde insana yakışır iş olmalıdır. Salgının sağlık, istihdam, gelir ve cinsiyet eşitliği üzerindeki etkileri daha da derin oldu. COVID-19’un etkilerinden kurtulmanın yanı sıra paylaşılan bir refah ve sürdürülebilirlik ekonomisi inşa etmenin yolunu çizmek için tüm taraflar sosyal diyalog yoluyla seferber olmalıdır.
Bu yıl birçok yerde, virüsün yayılma riski nedeniyle insanların etkinliklerde fiziksel bir araya gelmesi mümkün olmayacak. Ancak sosyal medya, basın ve sanal etkinliklerle sendikalar seslerini tüm dünyaya duyuracak.
Dünya Saygın İş Günü kapsamında dile getirilen insan onuruna yaraşır, insan haklarına saygılı temel hak talepleri ve ortak verilen güçlü mesaj ile yeni bir küreselleşmeye duyulan acil ihtiyaca vurgu yapılıyor.
Fakirliğin, eşitsizliğin son bulması ve insan onuruna yaraşır iş hakkının tüm dünyada yankılanmasıyla sömürüsüz, baskısız, savaşsız ve insana yaraşır bir yaşam için, daha güzel bir dünya talebi ve mücadelesi adına; biz bugünün tüm taraflarca aynı hassasiyet içinde değerlendirilmesini diliyoruz.
Her zaman olduğu gibi bir kez de bu önemli günde bütün dünyada; adalet ve refah istediğimizi daha özgür, yaygın ve engelsiz bir örgütlenme talebimizi, temel hak ve özgürlükler ile yaşanabilir bir dünya istediğimizi bir kez daha ilan ediyoruz
Başta sendikalar olmak üzere bütün sivil toplum örgütlerini, siyasetçileri, tüm kamuoyunu insan onuruna yaraşır iş koşullarının oluşması adına tek yürek olmaya, milli ve evrensel vicdanlarımızı harekete geçirmeye ve mücadeleye davet ediyoruz
İnsan onuruna yaraşır çalışma ve yaşam koşulları için mücadele, kişisel bir değer, insanın kendine karşı duyduğu saygı ve haysiyettir.”
İlginizi Çekebilir