ELAZIĞ YÖNETİCİLERİN’DEN CEVAP BEKLİYORUZ..!

Genel

Az önce haber merkezimize Abdullahpaşa Mahallesinde İtfaiye, Polis, Jandarma, AFAD,UMKE ve Ambulans araçlarının yoğun şekilde bulunduğu ihbarı gelmesinin üzerine hızlı bir şekilde olay yerine ulaştık. BÜYÜK bir endişeyle gittiğimiz olay yerinde BÜYÜK bir rezalet ile karşılaştık.

 

Büyük bir endişeyle olay yerine ulaştığımızda yukarıda belirttiğimiz gibi polis ve jandarma barikatları, itfaiye, AFAD, UMKE, ambulans ve korku dolu bakışlarla olay yerine toplanmış vatandaşları görünce endişemiz tarifsiz boyutlara ulaştı.

Sivil birkaç kişinin “Olay yerine giremezsiniz” cümleleriyle bizi engellemeye çalışmaları endişelerimizin yerini soru işaretlerinin almasına sebep oldu.

Yönetim Kurulu Başkanımız ve Manşet 23 İmtiyaz Sahibi Zülfü Bal’ın olay yerine girmesini engellemeye çalışan sivil kişiler ile yaşanan tartışma esnasında “Burada neler oluyor” sorusuna “Biz Türkiye Cumhuriyeti Devletiyiz, sen bize soru soramazsın” cevabı üzerine haber yapma ve haber alma özgürlüğü çerçevesinde itiraz eden  ve ısrarcı olan  İmtiyaz Sahibi Zülfü Bal ile sivil kişiler arasında ki tartışma polis ve jandarma görevlilerinin müdahaleleri ile diyaloga dönüşmüştür.

Cumhurbaşkanlığı talimatı ile 24  Ocak 2020 Elazığ Depremi kamu spotu çektiklerini büyük tartışmalar sonucu söylemek zorunda kalan, ismini öğrenemediğimiz ajans yetkilileri bu diyalogdan sonra bile bilgi ve görüntü alma hakkımızı engellemeye çalışmışlardır.

Cevap beklediğimiz soruları soruyor ve cevap bekliyoruz.

24 Ocak depreminde neredeyse tamamına yakını yıkılmış olan Abdullahpaşa Mahallesinde İtfaiye, Polis, Jandarma, AFAD, UMKE, Ambulans ve oyuncular, kameralar, set ışıkları, ajans yetkilileri toplanacaktı ise öncesinde neden bilgilendirme yapılmadı? Basın ve vatandaşlara aynı korku neden yaşatıldı? Büyük bir endişe ile ihbar üzerine olay yerine ulaştığımızda haber alma özgürlüğümüz neden engellendi? Deprem sonrası yıkılmış bir şehrin medyası, reklam şirketleri, yerel ve görsel basını var iken “Deprem Kamu Spotu” hangi firmaya, hangi ücret ile kimler tarafından verildi? Hiç kimsenin haberdar edilmediği bu film seti ve set alanına doldurulan bu kurumların yaratacağı endişe neden düşünülmedi?  Elazığ Valisi, Elazığ Milletvekilleri, Elazığ Emniyet Müdürü , başarısızlıklarıyla gündemde olan  AFAD başta olmak üzere  Çevre Şehircilik Müdürlüğü ve şehrin diğer  kurumları hangi amaç ile bilgilendirme yapmadı? Burada neler oluyor sorusuna “Biz Türkiye Cumhuriyeti Devletiyiz, sen bize soru soramazsın” cevabını veren reklam şirketi görevlisi bu gücü bu cüreti nasıl kendisinde bulabiliyor?

Bu sorularımızın cevapları verilmediği sürece yaşanan bu çirkin ve soru işaretleri barındıran  olayın peşini bırakmayacağımızı alenen beyan ederiz.