AĞIR MAKİNELİ SİLAHLAR GÖLGESİNDE CUMA NAMAZI

Keban’da Sular Durulmuyor

Keban Sulh Ceza Hakimliği tarafından yayından kaldırtılan “Keban’da 14 Yıllık Kabus! ”haberimizin ardından Keban halkı haberimize konu olan şahsı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şikâyet etmişlerdi. Uzun süre Türkiye gündemini meşgul eden bu konu 26 Şubat Cuma günü Keban Baraj camiisin de yaşanan skandal ile yeniden gündeme geldi.

KEBAN HALKI TAHRİK EDİLMEYE ÇALIŞILDI

Yayından kaldırtılan haberimize konu olan, Keban barajında işçi olarak çalışan Sıddık Erikli, EUAŞ Keban Baraj Müdürü Ali Burak Yetkin, Keban Baraj Güvenlik Müdürü Volkan Gürbüzer Cuma namazını kılmak için gittikleri Baraj camisinin önünde G3 ağır makineli silahları olan EUAŞ güvenlik görevlilerinin camii önünde konuşlandırılması ile hem suç işlendi hem de camii de bulunan Keban halkı tahrik edilmeye çalışıldı.

USULSÜZLÜĞE SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Cuma namazını kılmak için Baraj camiisin de bulanan AK Parti Keban Gençlik Kolları Başkanı Yusuf Murat ve beraberindekiler olayı şaşkınlıkla izledikten sonra, benzerine rastlanmamış olan bu sıra dışı usulsüzlüğü Keban Kaymakamı Hasan Akbulut’a ve yetkili mercilere şikâyette bulundular.

Görevleri baraj güvenliğini sağlamak olan ve görev yerlerinden kesinlikle ayrılmamaları gereken güvenlik görevlilerinin hangi sebeple ve kimlerin talimatıyla görev yerlerini terk edip baraj camisi önünde kimlere korumalık yaptıkları konularında soruşturma başlatıldığı gelen bilgiler arasında.

KOLLUK KUVVETLERİ HİÇE SAYILDI

Öncesinde herhangi bir tartışma, sözlü taciz, tehdit unsuru söz konusu olamamasına rağmen G3 ağır makineli silahları bulunan baraj güvenliğinin camii önünde pozisyon alması herkes tarafından tepki topladı. Kaldı ki taciz veya tehdit söz konusu olsaydı bile aranması ve tedbir talep edilmesi gereken merci baraj güvenliği değil kolluk kuvvetleri olmalı idi.

Manşet 23 haber merkezi olarak cevabı beklenen soruları soruyoruz..!

1. G3 ağır makineli silahları olan baraj güvenliğinin cami önüne gönderilmesi emrini kim veya kimler verdi?
2. Bu yasa dışı emri verenler hakkında nasıl bir yaptırım uygulanacak?
3. Aldıkları emri uygulamalarına rağmen görev yerlerini terk edip baraj camisine giden güvenlik görevlileri nasıl bir ceza ile karşı karşıya kalacaklar?
4. Baraj güvenliği, baraj müdürü Ali Burak Yetkin, Güvenlik Müdürü Volkan Gürbüzer ve şikâyetler üzerine İstanbul’a tayini çıkartılan Sıddık Erikli’yi korumak için mi oradaydı? Bu Sorunun cevabı evet ise hangi yetki ile kimlerden koruyorlardı?
5. Vatansever Keban halkı bu korkunç manzara karşısından aklıselim davranmayıp, tahrike kapılıp istenmeyen olaylar yaşansaydı bunun sorumluluğunu ve sonuçlarını kimler üstlenecekti?
6. Ekmeği için gece gündüz demeden görev yapan baraj güvenlik görevlilerine bu suçu işleten yapı hakkında nasıl bir işlem yapılacak?
7.  Yaşanan bu korkunç olay kadirşinas ve memleket sevdalısı olan Keban halkına bir gözdağı mıdır ?

GEÇMİŞ ZAMAN HİKAYESİ- BACAK KIRAN ZAPTİYE NAZIRI

Çok eski bir tarihte güzel bir kasaba da, kasaba halkına zulmeden derin bir yapı varmış. Bu derin yapının başında kasaba sorumlusu namı diğer “ Bacak Kıran Zaptiye Nazırı ” varmış. Derin yapıya itaat etmeyenleri karanlık bir odaya aldırtıp bacaklarını kırdırtıyormuş.  Baskılar sonucu derin yapıya itaat edenleri ise kese kese altınlar ile ödüllendiriyormuş. Gel zaman git zaman kasaba halkının yarısı  neredeyse topal gezmeye başlamış. Artık kasaba da ticaret yapacak tüccar, zanaatkar, esnaf, işçi bulunamaz olmuş. Kasaba da kimsenin yüzü gülmüyormu. Bacak kıran zaptiye nazırından illallah eden kasaba halkı her türlü riski göze alarak yaşadıkları bu zulmü ve kendilerine bu zulmü yaşatan derin yapıyı KADI’ya şikayet etmişler. Vatan aşkı ile görevini yürütmekte olan KADI kasaba halkını dinledikten sonra bacak kıran zaptiye nazırını aynı şekilde cezalandırarak bacaklarını kırdırtıp zindana attırmış. Kasaba da ki illegal derin yapıyı kökünden kazıyan KADI sayesinde kasaba eski mutlu günlerine geri dönmüş.