Evlat nöbeti tutan ailelerden HDPye 6-8 Ekim tepkisi

Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti eylemi başlatan aileler, 6-8 Ekim olaylarının yıldönümünde HDP’ye tepki gösterdi.

HDP’nin çağrısı üzerine 6-8 Ekim 2014’te terör örgütü YPG ve PKK yandaşlarının Kobani olaylarını bahane ederek 35 il ve 96 ilçede gerçekleştirdiği ve 37 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin de yaralandığı terör eylemlerinin üzerinden 6 yıl geçti. Diyarbakır’da HDP il binası önünde çocukları terör örgütü YPG ve PKK yandaşları tarafından kandırılarak dağa kaçırılan aileler HDP’ye tepki gösterdi.

"HDP’liler PKK’dan talimat aldılar, 6-8 Ekim’de büyük bir terör estirdiler"

HDP il binası önündeki evlat nöbetlerinin 1 yılı aşkındır devam ettiğini belirten Süleyman Aydın, "Bizim çocuklarımızın kaçırılmasından sorumlu olan HDP’li milletvekilleri ve HDP’li yöneticiler, 6-8 Ekim 2014’te yaşanan olayların sorumlusudur. Bizim çocuklarımızı dağa gönderen nasıl bunlar ise 6-8 Ekimde yaşanan olayların sorumlusu da ve terör estiren de yine bunlardır. HDP’li milletvekilleri PKK’dan talimat aldı ve 6-8 Ekimde büyük bir terör estirdi. 2 polisimizin şehit edilmesinden sorumlu oldular, Yasin Börü ve 3 arkadaşının ölümünden sorumlu oldular. Yasin Börü ve arkadaşları gariban insanlara et dağıtıyordu. Ama HDP ve PKK tarafından bir apartmanın içinde önce silahla katledildi. Silah yetmedi bıçakladılar, bıçak da yetmedi binadan aşağı atıldı ve ardından üzerinden araçla geçilerek katledildi. Yasin Börü ve arkadaşları Kürt değiller miydi" dedi.

"Ya bu çocuklarımız gelecek, yada bizde burada öleceğiz"

Eylemlerinde kararlı olduklarını ve doğru adreste bulunduklarını belirten baba Aydın, "Bizler evlat nöbeti tutan aileler hiçbir yere gitmeyeceğiz. Hepimizin tek bir amacı var çocuklarımızı HDP’den istiyoruz. Artık bütün Türkiye bu HDP’nin iç yüzünü görsün. HDP artık 14-15 yaşındaki çocukları dağa gönderemiyorlar, çünkü biz buradayız. Biz kesinlikle eylemimizde kararlıyız ve hiçbir yere gitmiyoruz. Ya bu çocuklarımız gelecek ya da bizde burada öleceğiz" diye konuştu.