BU YAZIMIZ FRAGMANIMIZ OLSUN.!
06 Ocak 2024, Cumartesi 13:15Okurken sıkılmamanızı sağlayabilmek adına ciddi bir efor sarf edeceğime söz vererek 2024’ün ilk köşe yazısına başlamış bulunuyorum.
Beni tanıyanlar iyi bilir ki, ben ” börtü böcek” haberleri ile, “havadan sudan” haberleri ile ilgilenmeyi pek tercih etmeyen biriyim..!
Bu cümle ile neyi kastettiğimi birkaç örnek sunarak ete kemiğe büründürmem gerekecek sanırım.
Elbette ki yaşadığımız şehrin ve ülkenin haber değeri taşıyan kurdu, kuşu, çiçeği böceği haberleştirilmelidir. Bu konuda içim oldukça rahat çünkü Manşet 23 haber sitemizin kıymetli ekibi haber değeri taşıyan her şeyi, herkesi, her konuyu özenle ve korkmadan sayfalarına taşıyorlar zaten.
Ben ise araştırmacı gazetecilik ideali olan ve uzun yılardır bu ideal uğruna elinden geleni yapmaya çalışan bir basın emekçisiyim.
Tek Medya ve Manşet 23 bünyesinde yapılması gereken sokak röportajlarını, sokak programlarını bile muhabirlerimden ziyade kendim yapmaya gayret eden biriyim ilk gün ki heyecanım ile. Hatta şirketimizde ki genç muhabir kardeşlerimizin bu hevesimden dolayı arkamdan dedikodumu yaptıklarını ”Belli ki bu adam ölmeden mikrofonu ondan almak imkansız” dediklerini “Kaç yaşına geldi hala gençlerin önünü açmıyor” serzenişlerini iliklerime kadar hissetmişliğim çok olmuştur.
Fırat Üniversitesinin usulsüz bahar şenlikleri haberimizi, Afad haberlerimizi, geçmiş dönem Elazığ Vali yardımcısı haberimizi, deprem sonrası sorunları içeren haberlerimizi, değerli kurumlarımızda ki bazı değersiz ve basiretsiz yöneticiler ile ilgili haberlerimizi, şehrimizin sorunlarına kamera tuttuğumuz haberlerimizi, siyasi haberlerimizi.. vs. vs şeklinde uzayan arşivimizi ve çalışmalarımızı bizi yakından takip edenler hatırlayacaklardır.
Elbette ki bu tarz bir habercilik anlayışının avantajları olduğu kadar dezavantajları da fazlasıyla mevcut.
Açılan çok sayıda ki davalar nedeni ile Adliye koridorlarında gözü kapalı yürüyecek kadar ezberiniz oluyor ve yön bulma kabiliyetiniz gelişiyor.
Bazı cahil insanların merkep yükü ağırlığına denk gelebilecek cehaletlerini merkebe değil kendi sırtlarına vurdukları ve konudan tamamen bağımsız olarak uydurulmuş hayal mahsulü eleştirileri ile muhatap olabiliyorsunuz.!
Haber içeriğinin gerçekliğine annelerinin kızlık soyadından emin oldukları kadar emin olan lakin işlerine gelmediği için haberi okudukları anda Hemoroid’leri azan bazı art niyetli şahsiyetsizlerin iftiralarına ve tehditlerine maruz kalabiliyorsunuz.
Peki hiç mi avantajları yok.? Elbette ki var, olmaz mı..
Kim cahil kim eğitimli? Kim gerçek vatan sever kim çakma memleket sevdalısı? Kim işine geldiği kadar insan? Kim ne kadar cesur? Falan filan hepsini görmüş tanımış oluyorsunuz.
Korkak olmadığınızı ve mesleğinizi gerçek manada çok sevdiğinizi milyonlarca kez fark edip mutlu oluyorsunuz.
İşi düştüğü zamanlarda sizi kahraman ilan edip, menfaatleri tükendiğinde arkanızdan Neyzen Tevfik kalitesinde(!) mısralar dillendiren bazı meslektaşlarınızın gerçek kişiliklerini çözmüş ve ne denli büyük bir tehlike atlattığınızın farkına varmış oluyorsunuz.
Maddi manevi bedeller ödemek pahasına inandığınız doğrulardan vazgeçmediğiniz için çocuklarınıza doğru örnek olmanın gururunu yaşıyorsunuz.
Ve elbette ki en güzel tarafı ise hiç görmediğiniz hiç tanışmadığınız insanların dualarını alıyorsunuz.
Bu kadar lafı uzattığım ve belki de yazdıklarımın bir çoğu ile ilgilenmediğiniz mevzuları şuraya bağlamak amacındayım aslında;
Yine korkmadan, yine cesurca, yine en doğru, yine ilginizi çekecek ve “ Teyit edilmeye muhtaç” şüphesini bünyesinde barındırmayan bilgiler ile dopdolu yazılarımı düzenli olarak sizlerle paylaşmak istiyorum kabul buyurursanız.
Sonuç olarak uzaylı değiliz, Elazığlıyız. Kayıtsız kalmayı hiçbir zaman kendisine yakıştıramayanlardanız.
Bu yazımız fragmanımız olsun.!
Daha sık buluşmak dileği ile..