SANDIK FIRSATTIR…

14 Mayıs 2023 Pazar günü sabah 08.00’da ortaya bi sandık kurulacak ve demokrasi diyecek ki; “Ey vatandaş gidişattan, durumdan mutlu musun?”

İşte demokrasi denen olgunun güzelliği tam da budur. Memnun ve huzurlu isen düzenin devamı için, yok değilsen değişmeden yana tercihini kullanacaksın. Mutsuz ve gidişattan endişeli isen ve tüm bunlara rağmen mevcut düzen için oy kullanacaksan… Veya gidişattan durumdan çok mutlu olmana rağmen değişimden yana oy kullanıyorsan kusura bakma ama sende bi problem var demektir. Önerim sağlıklı düşünemediğin için senin benim çocuklarımın geleceğini lütfen riske atma. Senin oy kullanmanın bu ülkeye bi yararı olmayacaktır.

Geçmişte yazmıştım… Bi program vesilesiyle Almanya ziyaretinde iç transfer hizmetini gören 60 yaş üzeri Alman vatandaşına sormuştum… Hani bizde taksiciyle yapılan seçim muhabbetti gibi. Almanya’da kısa süre sonra yapılacak seçimlerde oyunu nasıl kullanacağı şeklindeki soruma Alman çok şaşırtıcı bir cevap vermişti: Siyaseti yakından takip etmiyorum, ülkem için yanlış karar vermek istemediğimden oy kullanmayacağım. İşte olay budur.

Evet sandık fırsattır. Önümüzde bizi bekleyen 5 yıllık dönem bizim bir oyumuzla şekilleniyor. TÜİK araştırmalarına baktığımızda işsizliğin en yoğun oldu il konumundayız. Mutsuzluk anketlerinde Ülkemizin en mutsuz şehirleri arasında ilk 10 arasındayız. Oysa yaşanabilir iller araştırmasında ise ilk 17 il içindeyiz. Yani bi anormallik durumu var. 81 il içinde yaşanabilir 17 il arasındayız ama mutsuzlukta ilk 10 içindeyiz.

Bu tablonun temel sorumlusu kusura bakma ama sensin benim… Siyaseti futbol takımı gibi görüyoruz. Parti değiştirmeyi din değiştirmeye eş tutuyoruz. Oysa yetkinin bir 5 yıllığına verdiğimizin farkında değiliz. Celladına aşık olma gibi garip bi akıl tutulması içindeyiz. Hipnozda olan birey bi parmak şıklatmasıyla kendine gelirken bizi 6,8 bile uyandıramıyor.

Elazığ ekonomisini ve geniş bir halk kitlesinin ekonomik ve sosyal statüsünün değiştirecek olan sulama projeleri 20 yılı aşkındır bu şehrin hiç gündeminden düşmedi. 20 yıl önceye gitmeye gerek yok. Çok yakın tarihe bakalım. 2022 Elazığ depremi sonrası bu şehri “Afet Bölgesi” yapın beklentisi karşılık görmedi. Ülkemizde aynı yıl ve sonrasında yaşanan felaketler sonrası “Afet Bölgesi” kavramı uygulamaya alındı. Maden ilçesinde bulunan polimetal maden sahasının işletmesini bu şehrin insanına verin ki şehir zenginleşsin toplumsal bir kalkınma olsun dendi. Sonuç malum. Hak sahiplikleri ve TOKİ konutlarıyla ilgili yaşanan süreçlerde vatandaşın haklı serzenişlerine “Kan testi” önerisi geldi.

Dolayısı ile sandık fırsattır değerli kardeşim. Seçime artık 25 gün kaldı. Kapın sık çalınacak. Elin sıkılacak oyun istenecek. 20 senedir cebindeki aynı zoka ile sepetini sürekli dolduran soğuk su kurnazlarına “dur” demenin işte tam zamanı. Kapını her çalana, elini her sıkana toplumsal bir mutabakat sözü olmada oy vermeyeceğini söyle. Hatta kapını çalmamış ve elini sıkmamış birileri de varsa ve bir toplumsal mutabakat metni yayınlamış ise işte ona ölümüne sahip çık. Çünkü senin benim ve çocuklarımızın ihtiyacı olan budur. Bizim birilerini vekil seçtirme gibi bir görevimiz yok. Nasıl bir gelecek istiyoruz sorusuna çözüm bulmak için kendimize vekil seçiyoruz.

Önümüzdeki 5 yıllık hizmet dönemi için adayların yazılı olarak bu şehrin soyo-ekonomik ve kültürel gelişimine yönelik hedefleri ve sözleri yok ise bi karşılıklarının da olmaması lazım. Bir siyasi partiye, bir adaya oy verme gerekçemizde geleceğimize dair yazılı bir söz yok ise oy moy yok diyecek irademiz olmalı.

Sandık fırsattır kardeşim.